Fikrinizi merak ediyoruz

Siyasetin esası fikirdir. Fikrin; içeriği, kapsayıcılığı, derinliği, temel aldığı ilkeler ve değerler bütünlüğü, teorisiyle pratiğinin etkili uyumu, siyaset de gücün tarifidir. Fikrin sürekliliği, kalıcılığı, etkinliği bu özelliklere bağlıdır.

Yüzeysel, dönemsel, gelir geçer, pragmatizmin tuzağına meyilli fikir, siyasette kalıcı olamaz. Her konuda, her alanda siyasetçi fikrini açıkça ortaya koymalıdır. Siyaset şeffaflık ister, açıklık ister. Önünde hiçbir engel yokken, bilinçli bir şekilde bilerek, isteyerek; açıklanmayan, bilinmesi istenmeyen, gizlenen, maskelenen fikir sorunludur ve siyasette uzun soluklu olamaz.

Türkiye, bugün açık bir istiklal mücadelesi içindedir. Bu mücadele, aynı zamanda bir fikir mücadelesidir. Emperyalizme karşı, terör maşalarına karşı verilen bağımsızlık mücadelesi; bilek gücünün yanı sıra, üstün bir ruhla, manevi bir bütünlükle, fikri bir donanımla başarılı olabilir.

Bir yandan; ülkenin 600 yıllık enerji kaynağı ihtiyacını giderebilecek, Türkiye’yi enerji bağımlılığından kurtaracak, cari açık kavramını adeta ortadan kaldıracak Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklara yönelik Türkiye’nin hakları gasp edilmeye çalışılırken, bir yandan; S-400 hava savunma sistemiyle, Türkiye güvenlik çatısını kurarak, stratejik üstünlüğü ele geçirmesi engellenmeye uğraşılırken, bir yandan; Suriye ve Irak’ın kuzeyinden sürekli tehdidini sürdüren PKK terör örgütüne karşı kararlılıkla mücadele baltalanmaya çalışılırken, FETÖ artıklarına ve kaçkınlarına ve bunların bağlı olduğu küresel efendilerine karşı soluksuz bir mücadele kararlılığı olan ihtiyaç devam ederken, bir yandan da; ABD’nin İran ambargosuyla Türkiye sıkıştırılmaya çalışılırken, İstanbul seçiminin sadece İstanbul için olmadığını görmek gerekir. İsterseniz görmeyin. Türkiye’yi bu konularda köşeye sıkıştırmaya çalışan ülkeler öyle görüyor.

Siyasetçisiniz ama bu konularda sözünüz hiç yok. Fikriniz bilinmiyor. “Ben yerel seçime hazırlanıyorum, ben İstanbul adayıyım, bunlar benim konum değil” diyerek fikrinizi açıklamaktan kaçınamazsınız. Zira siyasetçiniz ve en azından 16 milyondan söz ediyorsunuz ve bu konular 16 milyonu da çok etkileyecek.

Sizin fikriniz bizim için çok önemli. Biz seçmeniz, seçerken, Türkiye’nin esaslı, asıl meselelerine her siyasetçinin fikri bakışını bilmek istiyoruz. Öyle ya ABD, AB ülkeleri İstanbul seçimi deyip bize ne bundan demiyorlar. Çok ilgililer ve kimisi hesaplaşmak adına not ediyor, kimisi savaştan söz ediyor. Onlar; “bu konular, bizim konumuz değil” demiyorlar. Siz de demeyin. Söyleyin, konuşun yoksa kaygı duyuyoruz.

Türkiye’nin S-400 gerçeği ortada iken, parti başkanı, milletvekili düzeyinde kimselerin TV ekranlarında S-400’ lerin, Saray’ın korunması için alınacağı sözlerini duyunca kaygımız artıyor. Bu denli akıl, fikir tutulmasının, göz kararmasının, nefret duygusu ve intikam hissinin eşine az rastlanır olduğunu görüyor ve kaygı duyuyoruz.

Doğu Akdeniz’de gemilerimiz enerji kaynakları için sondajlara başlarken, bir CHP milletvekilinin Meclis’e verdiği önergesini, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye’ye karşı referans kaynağı olarak kullanmasından rahatsızlık duyuyoruz.

Muhalefetin İstanbul adayının; HDP Eş Başkanı Demirtaş siyasi duruşundan dolayı takdir edip, alkışlamasını duyunca, aynı Demirtaş’ın; “daha Apo’nun heykelini dikeceğiz” demesini hendek teröründe halkı sokaklara çağırmasını, “Suriye’deki kantonlara benzer yapının Türkiye’de de olabilir” demesini hatırlıyor ve bunları da alkışlayıp, alkışlamadığını, takdir edip, etmediğini merak ediyoruz. Seçmeniz ve bilmek istiyoruz. Fikirleri açık net duymak istiyoruz.

Zira biliyoruz ki; emperyalizm kontrol edeceği ülkenin siyasetinde her şeyin sahtesini üretir ve destekler. Maskelerle kitleleri kontrol etmeyi hedefler. Kişiler üretir sahaya sürer ve onlarla ”cambaza bak” oyunu oynatır. Çiçek, böcek, bahar, sevgi pıtırcığı, hoşgörü sözcükleriyle sömürü ve emperyalizmi perdeler.