MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli son grup konuşmasında daha önceki sözlerinin arkasında olduğunu tekrar hatırlatarak, kardeşlik vurgularına, birlik beraberlik çağrılarına devam etti. MHP lideri Dr.Bahçeli’nin konuşmasında şu hususları dile getirdi; “Kürt kardeşlerimizi sömüren, çocuklarını zorla dağa götüren, kanlarını emen, duygularını ajite eden ne kadar bölücü ve terörist varsa hepsi birden kaybetmeye, bunun da bedelini misliyle ödemeye mahkumdur.
Terörsüz bir Türkiye, huzurlu, müreffeh ve güvenli bir Türkiye demektir.
Türk milletinin asil ve asli mensubu olmak duruyorken, emperyalizmin kanlı menüsünde yer almaya tamam demek insan onurunun hiçe sayılmasıdır.
Hiçbir Kürt kardeşim böylesi korkunç bir vebale ortak olmamış ve olmayacaktır.
Kürt’ü Türk’ten ayırmak dünyayı güneş sisteminden ayırmak kadar imkansız ve deli saçmasıdır.
Kandil’de ve Türkiye düşmanlarının mahzeninde DEM’lenip Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir.
Bölücü terörün mü DEM’isiniz? Yoksa kader ortaklığının ve bin yıllık kardeşliğin DEM’i mi olacaksınız?
Terörizmi lanetleyecek misiniz? Yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz?
Milliyetçi Hareket Partisi her sözünün arkasındadır.
22 Ekim 2024 tarihli grup toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız.
İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz.”
Bu sözlerle DEM’e açık çağrı yapılarak, terör anatomisinden kopmaları istenmektedir. MHP lideri Dr.Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı tarihi çıkışından bugüne meselenin özüyle ilgilenmek yerine çeşitli gerekçeler üreterek, konuyu siyasi çıkar tartışmasına çekenlerin en çok üzerinde durdukları; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’nin yaklaşımıyla bütünüyle mutabık olup olmadığının bilinmesi konusudur. Bir diğeri de sanki ortada bir pazarlık varmış ta, Kandil’deki yapı tasfiye de olsa Suriye’nin kuzeyinde “teröristan” oluşumuna Türkiye’nin göz yumacağı yönündedir. Her ikisine de Cumhurbaşkanı Erdoğan son grup toplantısındaki yaptığı konuşmasındaki sözleriyle bir kez daha netlik kazandırmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan demiştir ki; “Geçtiğimiz haftalarda MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin, kendisinin ve partisinin yarım asrı aşkın siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptığı cesur çağrının Cumhur İttifakı’na şaşı bakanların iştihanı kabarttığını görüyorum. Bu içten pazarlıklı tipler, hep olduğu gibi yine hüsrana uğradılar. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 14 Kasım’da yaptığımız görüşme dahil her istişaremizde Sayın Bahçeli ile sadece iç siyasete değil dış politikaya dair pek çok konuyu samimiyetle ele alıyor, fikir teatisinde bulunuyoruz. Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Her zaman söylediğim gibi, Cumhur İttifakı’mız yoluna, Necip Fazıl üstadın o veciz ifadesinde anlamını bulan ruhla, pekleşerek devam ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde sömürgeci, işgalci, Siyonist, bölücü emperyalizmin PKK terör örgütü eliyle terör karakolu kurmak çabasına yönelik de bir kez daha kararlı duruşunu ortaya koymuştur; “Ülkemizin güney sınırlarını Akdeniz’den İran hududuna kadar uzanan bir güvenlik kuşağıyla terör örgütlerinin tehditlerinden arındırma projemizi adım adım sonuçlandıracağız. İnşallah önümüzdeki yıl hem diplomatik hem askeri yöntemlerle bu konuda yeni kazanımları ülkemizin kâr hanesine ekleyeceğiz. Terör örgütünün son dönemde Suriye sahasında yoğunlaşan saldırıları kendisini bekleyen acı akıbeti görüyor olmasından kaynaklanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimleri arkalarına alırlarsa alsınlar, sınırlarımızda bir terör yapısı kurulmasına izin vermeyeceğiz.”
Bu sözler; Türkiye’nin inancıdır, direncidir, kararlılığıdır. Emperyalizme ve tüm maşalarına karşı mücadele yeminidir.
 Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu Resmi Web Sitesi
Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu Resmi Web Sitesi