Suriye’de Mezhep Savaşı İsteyenler

Suriye devriminin çalınması riskine hep işaret ettik. Asıl zorlu mücadele yeni başlıyor dedik. Esad’ı koruyup kollayamayanlar, Suriye devrimini zedelemeye,kalıcı başarısını engellemeye ve sonuçta devrimi çalarak, kendi çıkarları için kullanmaya çalışacaklardır kaygısını daima ortaya koyduk.

Zira Suriye devriminin kalıcı başarısı; toplumsal temsiliyetini bütünlük içinde sağlamasına, siyasi bütünleşmenin başarılmasına ve toprak bütünlüğünün gerçekleşmesine bağlıdır. Bunların sağlanabilmesi de zorlu bir sürecin başarı içinde tamamlanmasıyla mümkündür.

Bu zorlu sürecin başarıyla sonuçlanmaması için, şer hesaplar yapanlar pusudalar ve her daim fırsat kollayacaklar , açık ya da örtülü şer hamlelerini fırsat buldukça ortaya koymaktan asla geri durmayacaklar.

Ülkenin kuzey doğusunda PKK(SDG)eliyle , güneyinde İsrail işgaliyle Suriye’nin sadece toprak bütünlüğü değil, toplumsal ve siyasi yapısı da tehdit altındadır. Sömürgeci, işgalci, siyonist, bölücü emperyalizmin şer arzusu, yeniden iç savaş yaşansın ve bütünlüklü Suriye oluşmasın yönündedir. Güçlü bir halk iktidarının önü kesilsin, her an parçalanmaya hazır kaotik bir Suriye olsun istemektedir.

Bakınız İsrail Meclisi Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Boaz Bismuth neler söylüyor;

“Ürdün Kralı’nı gecenin bir vakti uyandırıp emirlerimizi yerine getirmesini sağlıyoruz.

Suriye de Ürdün gibi tamamen bize tabi olmalı ve hiçbir askeri kabiliyete sahip olmamalı.

Esad’ın devrilmesinden sonra Suriye’de askeri bir gücün ortaya çıkmasına izin vermeyeceğiz. Şam tamamen İsrail kontrolünde olmalı ve kontrolümüz altına girmesini sağlayacağız.

Suriye, Fırat’a olan köprümüzdür ve gelecekte Irak ve Kürdistan’a ulaşacağız.”

Suriye’ye yönelen tehdit çok açıktır, adresi de bellidir.

İşte başından beri dikkat çekmek istediğimiz bu durum yani Suriye devriminin çalışması durumudur. Siyonist çete Suriye’nin güneyinden Davut koridorunu açmayı, Kuzeyde PKK(SDG) yı koruyup kollayarak, Suriye’nin toprak bütünlüğününün sağlanmaması için şer çabasını sürdürecektir. Bugünlerde Suriye’de yaşanılan iç savaş denemeleri bu şer çabaların eseridir. Suriye’de mezhep savaşı çıkarma gayreti; siyonist ve sömürgeci emperyalizmin bölgede en sevdiği, en iyi bildiği, en çok başvurduğu şer yöntemidir. Suriye’de yine sahnededir. Bu konu son derece önemlidir ve bilinmelidir ki, bu konuyu alevlendirmeye hazır birbirine benzemez görünen bir çok aktör vardır. ABD-İsrail-İran-Rusya-Fransa-İngiltere ilk akla gelenlerdir.

Sadece Türkiye; Suriye’nin güçlü bir halk iktidarının oluşmasını, bütünlük içinde siyasi ve toplumsal barışa kavuşmasını, toprak bütünlüğünün sağlanmasını isteyendir.

Ancak bu noktada Türkiye içinde, Suriye’de kalıcı barışın sağlanmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaramaması için çırpınanların varlığı da göz ardı edilmemelidir. Esad zulmünü bertaraf eden halkın zaferine söz söyleyemeyenler, şimdi önemli bir fırsat bulmuşcasına Suriye’de mezhep savaşının körükleyicisi rolündedir. Tam da terörsüz Türkiye hedefinde Suriye’nin PKK(SDG) unsurlarına odaklanıldığı bir evrede, mezhep savaşı denemelerinin kimin eseri olacağı, bundan kimin çıkar sağlayacağı bellidir. Onlar Türkiye’nin hasımlarıdır da ya onlarla yine aynı çıkarda buluşan içimizdekiler kimlerdir? Acı olan bu sorunun cevabıdır.