Soykırımcı Siyonistlere hizmet edenler, Kürtleri temsil edemez

Suriye PKK’sı(SDG/YPG), arkalarındaki küresel efendilerinin rotasında hareket etmeye devam ediyor. Buna bağlı olarak, Türkiye’nin muhtemel bir operasyonuna da hazırlık yapmayı da ihmal etmiyor.

Örgüt elebaşı Öcalan’ın, örgüte yönelik fesih çağrısına karşı da kayıtsızlığını koruyor. Hatta şimdilerde o çağrıya yönelik belirgin bir karşıtlık içinde olduğu da anlaşılıyor. En son Suriye’nin Haseke şehrinde yaptıkları toplantıda, Şam yönetimine karşı farklı grupları da yanlarına alarak, ademi merkeziyetçilik ısrarını ortaya koydular. Bu ısrar, Suriye’nin bütünlüğüne karşı, küresel efendilerinin yani sömürgeci emperyalizmin, soykırımcı Siyonizm’in şer planının cesaretlendirici ısrarıdır. Adına ademi merkeziyetçi yani yerinden yönetim dedikleri küresel efendilerinin çıkarlarının bekçiliğini yapacak, bir karakol işlevidir. Kürt kimliğini kullanarak, soykırımcı Siyonist çetelere alan açmaktır.

Suriye’yi bir ülke olarak değil de, bir tampon coğrafya olarak gören ve buna göre istediği gibi kullanabilmeyi isteyen soykırımcı İsrail, Suriye’nin istikrara kavuşmaması, bütünlüğünü sağlayamaması için Suriye PKK’sının tasfiye olmasını asla istemiyor. ABD derin devletiyle ve onun uzantısı Ortadoğu’dan sorumlu Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ile el ele verip Trump’ı da aynı çizgiye çekip, Suriye’nin PKK’sını (SDG/YPG) tasfiye ettirmeyerek, terörsüz Türkiye hedefini de baltalayabilmenin şer çabasındadır.

Suriye PKK’sının (SDG/YPG) elebaşları, ABD-İsrail ortaklığının yörüngesinde Türkiye’ye ve Şam yönetimine karşı peş peşe açıklamalar yapmaya başladılar. Akıllarınca Türkiye’nin, Suriye’nin ve bölgenin terörden arınmasını engellemeye çalışacaklar. Böylece sömürgeci emperyalizmin ve soykırımcı Siyonizm’in bölgesel hegemonyasını sürdürmesinin piyonluğunu, taşeronluğunu yapmaya devam edecekler.

Bu elebaşlardan örgütün kadın kolunu da temsil eden İlham Ahmed, soykırımcı İsrail’in Jeruselam Post gazetesine konuşarak, İsrail’siz çözüm olmayacağını ifade edip, İsrail’i bölgeye çağırmaktadır.

Çocukları, bebekleri, annelerinin karnında ceninleri katleden, soykırımcı çeteden, emperyalizmin terör karakolundan medet uman, onu bölgesine çağıran mazlum Kürtlerin temsilcisi olamaz. Onların adına konuşamaz. Kürt kardeşlerimizi, soykırımcı Siyonist çeteye, emperyalizmin işgalci terör karakolu İsrail’e kurban edemez, kendileri gibi onların da soykırımcı İsrail’e piyon, taşeron kılamaz. Siyonistlerin şer çıkarları uğruna bölgenin terörden arınmasını engelleyemez.

Tüm bunlar için şer çabaya devam ederseler, küresel efendileriyle birlikte Türkiye’nin kararlılığıyla sahada daha önce olduğu gibi bir kez daha tanışmaları kaçınılmaz olur.