Anasayfa / Köşe Yazıları / HDP bir siyasi parti değildir

HDP bir siyasi parti değildir

Türkiye’nin en yakıcı sorunu bir siyasi parti görüntüsü altında bir yapının terör örgütü anatomisinin parçası olmaya devam etmesidir.

PKK/PYD-YPG terör örgütünün anatomisinin bir parçası olarak siyasi alanda işlev üstlenen HDP’nin varlığını sürdürmesinden yana olanların bu gerçekle sınavı giderek büyümektedir. Zira siyaset alanını kirleten bu yapıya karşı kayıtsızlık içinde olmak bir siyasi partinin tarihi sınavıdır.

Emperyalizm; kirli ve kanlı ajandasının bir unsuru olarak, yeni dönemde yeni işlevlerle sahnede tutmak istediği bir aparatı olan bu yapının varlığına seyirci kalınması mümkün değildir. Türkiye’nin bağımsızlığını, birliğini, dirliğini hedef alanların uzantısı olarak konumlandırılan bu terör anatomisinin kökünün kazınması esastır.

Siyasetin, demokrasinin, insan haklarının, yaşama hakkının düşmanı olan bu yapının her kim ki desteğindedir o da bu yapının uzantısıdır, suçunun ortağıdır.

Seçim ittifakları için, oy hesabı için, seçim stratejileri için bu yapının siyaseti kirletmesine, demokrasiyi yıpratmasına, hukuku zedelemesine seyirci kalınamaz.

Bu konu demokrasilerde parti kapatılması başlığıyla tartışılamaz. Tabii ki demokrasilerde fikirlerinden, ideolojik tercihlerinden dolayı ülke, millet bütünlüğüne zarar vermediği ve şiddetten yana olmadığı sürece bir partinin kapatılması savunulmaz. Ama konumuz bu değil ki. Konumuz gerçekte siyasi parti olmayan bir yapının terör anatomisinde üstlendiği işlev. Bir parti düşünün ki, siyaset yapması için her imkan verildiği halde, bir terör örgütünün anatomisinden kopmuyor. Buna siyasi parti denir mi? Asla.

HDP’li belediyelerde terör örgütünün eş başkan olarak atadıklarıyla; ihaleleri, finansı, insan kaynaklarını terör örgütü adına ve lehine yöneten bir sisteme demokrasilerde hukuk devletinde göz yumulabilir mi?

Her kim dünyanın bir yerinde en ileri demokrasi ve hukuk burada vardır diyorsa alsın bu yapıyı oraya taşısın ve baksın bakalım hukuken ve siyaseten böyle bir yapıya hayat hakkı verirler mi. Asla

HDP bir siyasi parti değildir. PKK terör örgütünün insan kaynakları büroları gibi çalışan, siyasi alanda pozisyon tutarak, küresel efendilerinin kirli ajandasında yazılanları yerine getirmeye memur edilmiş bir yapıdır.

Bunu görmemek, görmekten kaçınmak sahnelenen maskeli balonun unsuru olmaktır.

“HDP’yi kriminalize etmeyin” cümlelerini kuranlar HDP’yi yönetenlere; PKK/PYD-YPG terör örgütüdür, emperyalizmin kirli savaşının piyonudur ve hedefi Suriye’de olduğu gibi, Türkiye’yi de bölüp, parçalamaktır” sözlerini söyletip, cümlelerini kurdurabilirler mi?

Bırakınız HDP’yi yönetenlerin bu sözleri söyleyebilmesini, HDP’nin saçaklarında konumlanmış o kanalla Meclis’e girmiş milletvekili sıfatı edinmiş bir zatın; “bu devlet yıkılmalıdır, Türkiye Cumhuriyeti katildir” sözlerini duyanların sessizliği bir yana, duyup da aynı zatı koruyan beyanlarının varlığı, siyasetin yüzkarasıdır.

Bu devleti yıkıp, hangi küresel sömürü odağının uzantısı olacak devleti kuracaksınız? Türkiye Cumhuriyeti kimi katletmiştir? Bu alçakça sözler, terör örgütünün sözleridir. Arkasındaki cesaret kaynağı da emperyalizmdir, küresel sömürü ve terör baronlarıdır.

Bu çaba 5. kol faaliyetidir. Emperyalizmin dış cephede başaramadıklarını iç cephemizde başarma, yıkıma uğratma çabasıdır.

Son günlerde bu çabanın dozu da, yaygınlığı da tırmandırılma sürecindedir. Sokak çağrılarıyla, kitleleri kutuplaştırarak, düşmanlaştırma gayretlerini yaygınlaştırarak, nefret dilini yerleşik kılarak iç cephemizin bütünlüğünü bozmak, toplumda önemli yeri olan isimleri yıpratmak ve itibarsızlaştırmak, kaos ortamı oluşturmak en büyük şer çabalarıdır.

Bir kez daha yenilecekler… Bir kez daha tam bağımsız Türkiye sevdamız galip gelecek… Buna olan inancımız tam… Direncimiz de tunçtan öte…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …