Atatürk Maskesi ve “Sosyal Medya Atatürkçüleri”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 86’ncı yılı anma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan son derece önemli saptamalar yaptı. Atatürk’ün vefatından hemen sonraki süreçte yaşanılan eksikliklerin, başarısızlıkların ve emperyalist müdahalelerin yol açtıklarına değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Şayet, Gazi’nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi, hiç şüphesiz 2. Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi’nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık. Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra da başımıza musallat edilen darbeler, zayıf koalisyonlar, kifayetsiz kadrolar ülkemizin küresel kalkınma yarışında geride kalmasına sebep oldu” dedi.

Türkiye’nin iç cephesinin tunç olma halini engellemeye çalışanlar,15 Temmuz’da başaramadıklarını,yeni yol ve yöntemlerle,yeni maskelilerle,yeni plastik suratlılarla iç cepheyi zedelemeye devam edenler, emperyalizmin içimizdeki maşalarıdır. Atatürk maskelileri de buna dahildir. Bu noktada Uğur Mumcu’nun; “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır” sözünü de hatırlamak gerekir.

Çok daha geniş anlamda tespit edilmelidir ki; emperyalizm kendisine karşıtlık oluşturacak düşünce akımlarının ve inanç yapılarının ya içine girip kontrol eder, ya da sahtesini üretir. Türkiye’de bu durum hep yaşanmıştır.

Aynı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan bu duruma ilişkin de şunları dile getirdi;”Hangi amaç için olursa olsun bu milletin birlik, beraberliğini bozmaya yönelik her söz, tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir. Atatürk istismarcıları, son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Türkiye bir dönem gardırop Atatürkçülerinden çekti. Bugün de sosyal medya Atatürkçülerinin verdiği zarar Türkiye’nin düşmanlarıyla yarışır seviyeye ulaştı. Ne Gazi’yi ne de Cumhuriyetin kurum, değer ve hedeflerini bu istismarcılara, bu köksüz ideoloji bezirganlarına terk etmedik, terk etmeyeceğiz.

Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar, Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da Gazi’nin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır. Atatürkçülük maskesi altında emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hain emellerine hizmet eden azgın güruhu milletimizin takdirine bırakıyoruz.”

Bu sözler Türkiye’nin son yıllarında yaşadığı gerçeklerin acı tablosunu ortaya koymaktadır.

Sömürgeci, işgalci, siyonist, bölücü emperyalizme karşı, enerjiden ekonomiye tam bağımsız Türkiye mücadelesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak; törenlerin, rozetlerin, heykellerin arkasına saklanmak değil, Türk Milletinin istiklali için, tam bağımsız Türkiye için dış ve iç cephede emperyalizme ve tüm maşalarına karşı inançla, dirençle karşı koyabilmektir, terör örgütünün siyasi koluyla kol kola girmemektir, terör baronlarını, elbaşlarını sevindirecek adımlar atmamaktır, bu noktada Mehmetçiğin terör örgütleriyle mücadele için Gazi Meclis’ten istediği sınır ötesi operasyon tezkeresine “hayır” oyu vermemektir. Kısacası; tam bağımsız Türkiye’nin hasmı emperyalizme karşı asla boyun eğmemektir.