Gerçek Diplomasi ve ADF

Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek” temasıyla toplanan 4.Antalya Diplomasi Forumu (ADF) toplam 155 ülkeden 6 bini aşkın katılımcıyla 3 günlük mesaisini tamamladı. Katılımcılar arasında 21 devlet ve hükümet başkanı, 5 devlet ve hükümet başkan yardımcısı, 2 meclis başkanı, 2 özerk yönetim lideri, 64 bakan, 61 uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisi, ayrıca çok sayıda düşünce kuruluşu temsilcisi, diplomatlar, bilim adamları ve iş adamları yer aldı.

Bu yılki ana temada yer alan, diplomasiye sahip çıkmak, aslında insanlığın içine düştüğü girdabtan çıkabilme umudunun korunmasıdır. Gerçek Diplomasi; insanlık değerleriyle ve onun koruyucusu olması gereken hukukla yoğrularak, insanlığı zedeleyen çıkarların değil, insanlığı yücelten taleplerin zeminidir. Gerçek Diplomasi; yaşanılan dünyanın, huzur ve refaha kavuşma umudunu yitirmeyen halkların tutunacağı daldır. Gerçek diplomasi zalimliğe ve zalimlere karşı mazlumları koruyacak hak, hukuk, adalet zemininin yaşaması gereken yerin adıdır.

Gerçek diplomasi; güçlünün dayattıklarının, zorbalığın, sömürünün, ahlak ve hukuk dışılığın aracısı değildir. Gerçek diplomasi; soykırımların, işgallerin seyircisi, teşvikcisi değildir. Gerçek diplomasi; hakkın, hukukun, adaletin gücünü insanlık adına kullanabilmenin değeridir.

ADF, bu değerin yaşatılmasının hassasiyetidir. ADF, yeryüzünün tüm mazlumlarının sesidir, umududur. ADF’de her yıl biraraya gelen ülkeler genel olarak aynı sorunların etkisi altında olanlardır. Birleşmiş Milletler’in (BM) eşitsiz, adaletsiz temsil mekanizmasından sıkıntılarına çare bulamayanların ortak zeminidir. ADF, aslında beşten büyük olan dünyanın temsilidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ADF’nin açılışında; “Dünya beşten büyüktür. Çünkü insanlık beşten büyüktür. Bu tespiti yaparken amacımız, böyle bir anlayışın hâkim kılınmasıdır” dedi. Bu hatırlatma ADF’nin, oluşma zemini ve büyüme sürecinin temel ruhudur. ADF’nin temel ilkesi; insanlığı tüketen işgalci, soykırımcı, sömürgeci kötülüğün karşısına, hakkın, hukukun, adaletin tesisidir. Zalimliğe boyun eğilmemesinin gücüdür, cesaretidir, umududur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ADF’nun açılış konuşmasında yer alan;”Bugün burada çatışmaların yerine diyaloğu, kutuplaşmanın yerine ortak aklı, güç yarışının yerine küresel vicdanı tercih ettiğimizi hep birlikte dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz. Antalya’dan tüm dünyaya verdiğimiz bu barış ve dostluk mesajları, Antalya Diplomasi Forumu’nu muadillerine göre farklı bir yerde konumlandırıyor” ifadesiyle ADF’nin dünya için, mazlum halklar için anlamını, değerini ortaya koydu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan;”Türkiye olarak nerede varlık gösteriyorsak orada yerin altındakilerle değil yerin üstündekilerle yani insanlarla yani canla ilgileniyoruz. Şunu unutmayalım, ‘zulüm ile abad olunmaz.’ diyoruz. ‘Sömürü ve çatışma üzerine müreffeh bir gelecek inşa edilmez” sözleriyle de, insanlık adına Türkiye’nin değerini ortaya koydu. Gazze’de yaşatılan katliama, teröre, soykırıma karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan yine insanlığın vicdanı olarak yüksek sesle haykırmış, “daha adil bir dünya mümkündür” diyerek de inancını, umudunu kararlılıkla ifade etti.