Terörsüz Türkiye hedefinde Türkiye’nin kararlılığı sürüyor. Terör örgütlerine karşı sarsılmaz mücadele edilirken, Türkiye’nin iç cephesini hedef alan, toplumsal yapısını zedelemeye çalışan, siyaset zeminini kullanarak, terör örgütlerinin değirmenine su taşıyanların ihanetine karşı siyasi kararlılıkla da mücadele edilmeye devam ediliyor. MHP lideri Bahçeli’nin tarihi çıkışının anlamı da tam da bu mücadelenin gereğidir.
Zira terör örgütüyle pazarlık, müzakere, al-ver hesabı yoktur devletin muhtaçlığı asla söz konusu değildir. Bu noktada bugün yaşananlara bu gözle bakan siyasi partilerin refleksi oy hesabına dayalıdır.
Siyasi mücadele; öncelikle siyaset zemininin korunup kollanmasıyla, seçmenin ve siyasetin hukukuna sahip çıkmakla, terör örgütü ve arkasındaki emperyalist güçlerin şer çıkarlarına siyaseten karşı duruşla verilebilir.
DEM’e yapılan çağrı ve ondan beklenilen; PKK’nın vesayetinden sıyrılarak, özgür bir siyasi parti haline gelmesidir. PKK’nın silah bırakmasını beklemeden onun PKK’yı bırakmasıdır. PKK’nın lağvedilmesinden önce DEM’in PKK’nın üzerindeki iradeyi lağvetmesidir.
Zira esas sorun, siyaset alanının terör örgütü, küresel terör ve sömürü baronları, emperyalizm tarafından kullanılmasıdır. Buna bağlı bir başka sorun; daha fazla belediye başkanı, milletvekili çıkarabilmek için oy hesabı yapıp, seçimler eliyle siyasi pazarlıklara girişerek, esas sorunu görmezden gelmektir. Bunu yapanlar, meselenin çözümüne değil, parti çıkarını, ülke çıkarının önüne koyanlardır. DEM’le temas kurmak isteyenlerin yapması gereken, MHP lideri Bahçeli’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı çağrıyı yapmaktır. Türkiye partisi olun demektir. Terör anatomisinden kopun demektir.
Bunu yaparsalar ancak ondan sonra gerçek bir siyasi partisi olabileceklerini ısrarla ve kararlılıkla söylemektir. Bugüne değin bunu yapmayanların, DEM’i seçim ittifaklarına dahil etmek için çırpınanların şimdi atılan adımları karalamak, köreltmek, başka anlamlar yüklemek peşinde olmaları sahteliktir, Türkiye’ye iyilik değil, kötülüktür.
Mehmetçiğin Gazi Meclis’ten istediği tezkerelere “hayır oyu” vererek, PKK terör örgütünü sevindirenlerin, “kent uzlaşı” adıyla PKK’nın seçim stratejisine dahil olanların, şehitleri şimdi hatırlaması da ilginçtir.
Mesele siyasi mücadeleyi; oy hesabı yapmadan, seçim kaygısı gütmeden, parti çıkarı gözetmeden Türkiye’nin çıkarı için verebilmektir.
Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu Resmi Web Sitesi