Anasayfa / Köşe Yazıları / 15 Temmuz’dan 16 Nisan’a Avrupa’ya demokrasi dersi – Akşam Gazetesi

15 Temmuz’dan 16 Nisan’a Avrupa’ya demokrasi dersi – Akşam Gazetesi

Avrupa kurumları ve ülkeleriyle Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin 16 Nisan’da yapılacak olan halk oylamasına büyük ilgi gösteriyor. Ancak ilginin yaygın ve büyük kısmı; anti-demokratik uygulamalarla, ırkçılığa varan hırçınlıkla, terör örgütlerinin 16 Nisan’a yönelik faaliyetlerine destek vererek sürüyor.

Bu destek, halk oylamasının evet ile sonuçlanmaması için. Bu destek, Türkiye’nin hükümet değişikliğiyle daha güçlü bir Türkiye idealine erişmesini engelleyebilmek için.

Başta Almanya olmak üzere geldikleri nokta itibarıyla açık bir husumet içinde olunduğu açıkça görülüyor. Türkiye’nin tüm hassasiyetlerini rağmen göz göre göre PKK terör örgütünün halk oylamasına ilişkin miting düzenlemesine Alman polislerinin korumasında izin vermesi hukuk ve demokrasi skandalıdır.

Üstelik tüm hukuk ilkelerini çiğneyerek, Türkiye’nin bakanlarının ülkelerine sokulmaları, konsolosluk binalarına girmeleri engellenmesi gibi türlü çabaları gösterdikleri bir dönemde bu tavrı sergilemeleri her şeyi ortaya koyuyor.

Nedir dertleri? Türkiye’nin 16 Nisan halk oylamasına bu denli yüklenmeleri neyin rahatsızlığı? Sonuç evet olursa neyi kaybetmiş olacaklar? Bu soruların cevabı uluslararası güç ilişkilerinin mekanizmasında saklı. Bu bağlamda hatırlatmak gerekir ki, geleceğinden rahatsız olunmayanların bugünüyle uğraşılmaz.

Gerçekten hukuk ve demokrasi olsaydı dertleri ve gerçekten Türkiye’nin refahı ve mutluluğu için uğraşıyor olsalardı 15 Temmuz direnişinde bir nebze Türkiye’nin yanında yer alırlardı. Üstelik bunu Türkiye için değil o dillerinden düşürmedikleri demokrasi ve hukuk için yapmaları gerekiyordu. Yapmadılar. Neden acaba? Bilgi eksikliğinden mi? Vicdan yoksunluğundan mı? Karanlık çıkar hesaplarının bir sonucu olarak mı?

Her şey o kadar açık ki? Çıkarlar söz konusu olduğunda hukuk da, demokrasi de unutulur. Koca ülkeler çıkarları için terör örgütlerine ev sahipliği, çıkar birliktelikleri yapar.

1989 yılında Çin’de Tiananmen meydanında tankın karşısında dikilen kişiyi demokrasi kahramanı ilan eden Avrupa; 15 Temmuz’da tankların altına yatarak, canını verip demokrasisini hukuk düşmanlarına teslim etmeyenleri görmedi. Ama görmek için hesapsız, dürüstçe, sahici ve samimi demokrat ve adil kimlikli olmak gerekir. Görmek için medeni, vicdanlı ve yürekli olmak gerekir. Görmek için zihinlerde şeytanı planların, karanlık hesapların olmaması gerekir. Ama yürekleriyle- zihinleri arasında irtibatı olmayanların gözleri kördür. Onlar için esas olan demokrasi, hukuk, insan hakları değil ince hesapları ve çıkarlarıdır.

Der Spiegel dergisine konuşan Alman Dış İstihbarat Teşkilatı Federal Haber Alma Servisi’nin (BND) Başkanı Bruno Kahl, 15 Temmuz darbe girişimiyle ve FETÖ ile ilgili; “Darbenin ardında Gülen’in olduğuna dair kanıt yoktur. FETÖ’ nün Türkiye’de iddia edildiği gibi radikal İslamcı ve hatta terörist bir örgüt olarak değerlendirilemez. Dini ve seküler eğitim için çalışan sivil bir cemaattir” şeklinde açıklamada bulundu.

FETÖ’nün demokrasi ve hukuk düşmanı eli kanlı bir örgüt olduğunu görmeleri için acaba daha başka ne yapmaları gerekiyordu? Görünen o ki, bu bir görme sorunu değil, darbe girişiminin arkasında olma hali, FETÖ’ ye kucak açma hali.

Tüm bunların üstüne Avrupa Konseyi’nin anayasalar konusunda danışma nitelikli kuruluşu olan Venedik Komisyonu’nun 16 Nisan’a ilişkin Türkiye raporu da bir başka garabeti yansıtıyor. Raporda vahim çelişkilerin yanı sıra bütünüyle siyasi bir bakış açısıyla Türkiye’nin halk oylamasını etkilemenin çabası sergileniyor.

Ne yaparsa yapsınlar, ne kadar çırpınırsa çırpınsınlar. Son sözü millet söyleyecek, bir kez daha demokrasi dersi verecek…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …