Anasayfa / Köşe Yazıları / 15 Temmuz direnişinden,16 Nisan dirilişine; Türkiye sevdalılarının yolu açık olsun… Akşam Gazetesi

15 Temmuz direnişinden,16 Nisan dirilişine; Türkiye sevdalılarının yolu açık olsun… Akşam Gazetesi

Yarın Türkiye, geleceği için son derece önemli bir tercihte bulunacak. Kabına sığmayan, gelecek hedeflerine kararlıkla erişmek isteyen, dinamik ve yeni dönemin yükselen yıldızları arasında olan Türkiye yeni bir hükümet sistemine geçmek istiyor. Önünün açılması, belirsizliklerin dağılması, yönetim krizleri ihtimallerinin zayıflatılması, güçlü, dinamik ve hızlı karar mekanizmalarıyla geleceğine sahip çıkmak istiyor.

18 maddelik anayasa değişikliği paketinin öncelikle ve özellikle anlaşılması gereken değişim talebinin esası ve ruhudur. Nedir bunlar?

Birincisi; yasama, yürütme ve yargı erklerinin mutlaka milletle bağının kurulması. Buna göre değişiklik önerisinde, yasama ve yürütmenin doğrudan millet tarafından seçilmesi, yargının da millet tarafından seçilenler tarafından seçilmesi esas alınmıştır. Bu durum; bugüne değin Türkiye’nin siyasi yaşamında yer tutan; siyaset dışı aktörlerin müdahaleleri, siyasi mühendislik faaliyetleri, millet iradesini hiçe sayan planları gibi ülke ve millet çıkarlarını zedeleyen hamlelerin yaşanmasını engelleyecek. Böylece devlet kurumları; FETÖ gibi ihanet şebekeleri, iradesi millete ve bu ülkeye bağlı olmayan dar kadro hareketleri, derin- paralel, karanlık, gizli devlet yapılanmaları tarafından ele geçirilemeyecek, devlet kurumları arasında çatışma olmayacak, vesayet anlayışı ortadan kalkacak. Cumhurbaşkanlığı hükümeti, ekibiyle 5 yıllığına seçilecek, 5 yılın sonunda milletin yeniden hakemliğine başvuracak, ya ikinci 5 yıl için devam edecek ya da görevi bir başka cumhurbaşkanı hükümetine bırakacak. Kurumlarda bürokratik kadrolaşma, dinozorlaşma, ele geçirme imkanı ortadan kalkacak.

İkincisi; “yönetimde istikrar, temsilde adalet” ilkesinin gerçek anlamda hayata geçmesini sağlamak. Böylece istikrarı kalıcılaştırmak, kurumsallaştırmak, yapay, manipülatif siyasi krizlerin oluşma ihtimalini ortadan kaldırmak. Buna göre; hükümetin doğrudan halk tarafından seçilmesiyle artık hükümet kurma oyunları ve krizleri olmayacak ve böylece yönetimde kalıcı istikrar sağlanacak ve bu durum Meclis’te temsil gücünü artıracak. Artık yönetimde istikrar uğruna, aman parçalı yapı çıkmasın kaygısıyla aslında temsilde adaleti zedeleyen yüksek baraj uygulamasının gerekçesi ortadan kalkacak. Böylece hükümetler en az %50+1 gibi yüksek bir temsil gücüne sahip olacak, bu yolla gerçek anlamda çoğulculuk sağlanacak. Her kesimden, her yöreden, her siyasi eğilimden destek arayışları artacak, böylece halk üzerinden gerçek anlamda uzlaşma ortamı doğacak, siyasette kutuplaştırma çabaları sonuç alamayacak. Genellikle siyaset dışı aktörlerin başrol üstlendiği yapay siyasi krizler yaşanmayacak, Meclis ile hükümet arasında çözülemeyen istisnai de olsa taraflar asında çözülemeyen bir sıkıntının oluşması durumunda meclis ve cumhurbaşkanlığı hükümeti karşılıklı olarak seçime giderek yine millet hakemliğine başvuracak, mesele krize dönüşmeden millet tarafından çözülecek.

Üçüncüsü; 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin tüm kurumlarının yerli ve milli karakterini güçlendirerek, balıkçı ağı gibi birbirine kopmaz bir bağla kenetleyerek, devlet- millet bütünleşmesini yeniden inşa ederek kurumsal hale getirmek. Buna göre; Türkiye düşmanlarına karşı, tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak ülküsü sarsılmaz bir tunç haline dönüşecek. Tüm ihanet yapılarına, terör odaklarına, küresel baronlara karşı Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmesi inancı ve kararlılığı kurumsallaşacak.

Bu noktada eyalet sistemi tartışmasını bilinçli olarak köpürtenlere, çeşitli beyanları çarpıtarak farklı anlamlar yüklemeye çalışanlara, hiç kimse aldanmamalıdır. Değişiklik paketinde asla olmayan bu durum üzerinden Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlere hiç kimse itibar etmemelidir. Bu konuda Sayın Bahçeli’nin dünkü TV röportajındaki yaklaşımını ve hassasiyetini de hiç kimse çarpıtmamalı, başka anlamlar yüklememelidir. Zira Bahçeli, esasen meselenin özünü ortaya koymuş, değişiklik önerisinde eyalet sisteminin yolunu açacak hiçbir şeyin olmadığını açıkça belirtmiştir. Bu tartışmaya karşılık hem Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir kez daha üniter devlet kararlığını ortaya koymuştur.

15 Temmuz direnişi 16 Nisan dirilişiyle Türkiye sevdalılarının yolu açık, geleceği aydınlık olsun…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …