Anasayfa / Köşe Yazıları / YSK kararının sınır aşan etkileri

YSK kararının sınır aşan etkileri

Batılı bazı çevreler, YSK’nın İstanbul seçimini yenileme kararından çok rahatsız olmuşlar. Meseleye haddinden fazla tepki göstererek, bir beka meselesi haline getirmişler. Çok kaygılılar, beka sorunuyla yüz yüze kalmış gibiler. Bekaları sarsılmış gibiler. Çok telaşlılar.

Bu çevreler sanki; bugüne kadar tüm gayretlerinin Türkiye’nin demokrasisinin Batı standartlarının üstüne çıkması ve ekonomik gücünün Batı’yı aşması için çırpınmış gibiler. Bizden çok bizi düşünen, Türkiye’yi gelecekte büyük küresel güç olarak görmek için çok büyük destek veren, teröre karşı mücadelesinde hiç yalnız bırakmayan, 12 Eylül, 28 Şubat,15 Temmuz gibi demokrasisi darbeyle karşı karşıya kaldığında Türkiye’den daha çok tepki gösteren, darbecilere dünyayı dar eden onlarmış gibiler.

Sadece biz de değil, dünyanın her yerinde ayrımsız demokrasi aşığı gibiler, dünyanın her yerinde millet iradesine sonsuz saygılı, işgallere çok karşı, şiddete hiç bir yerde asla bulaşmamış gibiler.

Kendi ülkelerinde ve dünyanın bir başka yerinde benzer seçim yenileme kararları sanki hiç verilmemiş, verilmişse de oralarda da benzer tavrı sergilemiş, dünyayı yine ayağa kaldırmış gibiler.

Bu çevreler bakar mısınız neler demişler;

ABD Dışişleri Bakanlığı ; “Özgür ve adil seçimler ile meşru seçim sonuçlarının kabul edilmesi her demokrasi için esastır. Yüksek seçim Kurulu, 31 Mart’ta İstanbul’da gerçekleşen seçimlerin sonuçlarını onayladıktan sonra yeniden seçim kararı verdi. Biz de, Türkiye’nin diğer dostları gibi, bu sıra dışı kararı not ettik.”

Almanya Federal Meclis Başkanvekili Claudia Roth ; “ Bu (Türkiye’de) demokrasiden arta kalanlara karşı bir savaş ilanıdır.”

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Peri ; “ Bu, Türkiye’de seçimler yoluyla iktidarın demokratik değişiminin güvenirliliğinin sonu demek”

Yukarıdaki çılgın açıklamalarda; “ not ettik” diyenlerin bugüne kadar, uluslararası hukuku, adaleti, demokrasi ve insan haklarını hiçe sayan insanlık tarihinin karanlık sayfalarındaki sicil notlarını unutmadan, bize terör örgütleri eliyle yaptıklarını epeydir biz de hep not ettik.

“Savaş ilanı” yakıştırması yapanın, geçmişten günümüze Türkiye karşıtlığı sicili bir yana kimin kime savaş açtığını, bu denli rahatsızlığının hakiki sebebini, Berlin Belediyesi seçiminden daha çok İstanbul seçimine olan düşkünlüğünün gerçek nedenini açıkça ortaya koymasını bekleriz.

“Türkiye’de seçimle değişimin sonu” cümlelerini sarf edenin, bugüne değin Türkiye’yi kucaklayan olumlu bir tek açıklamasının duyulmaması bir yana, İstanbul seçiminin sonucundan gerçekte neleri beklediğini, istediği gibi sonuç çıkması için nelerin yapılması gerektiğini de açıklamasını bekleriz.

Biz demiyor muyduk, yerel seçim sadece yerel seçim değildir. Baksanıza sınırları aşan ilgi ve rahatsızlık had safhada. Görünen o ki, emperyalizm kendisi için de beka sorunu had safhada. Ya Türkiye’den bütünüyle tüm maşalarıyla silinecek ya da yeni bağımlılıkların düzenini yeniden inşa edecek. Yani durum, emperyalizm için beka sorunu; yani varlık- yokluk sorunu…

Acaba şimdi emperyalizm de “her şey çok güzel olacak “ diyor mu?

Emperyalizmin maşası FETÖ kaçkınları gizlendikleri kovuklarından sık sık “ her şey çok güzel olacak” diyorlardı da… Asıl kaynağı anlayalım istedim…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …