Anasayfa / Köşe Yazıları / Türkiye’nin Suriye kararlılığı

Türkiye’nin Suriye kararlılığı

Türkiye’nin Suriye kararlılığı; Doğu Akdeniz enerji mücadelesinin kararlılığıdır. Türkiye’nin Suriye kararlılığı; tüm mazlum halkları birbirine düşman kılarak, bölgeyi kalıcılaşmış savaş arenası olarak kullanmak isteyenlerin şer oyunlarını bozmanın kararlılığıdır.

Türkiye’nin Suriye kararlılığı; Kürtleri PKK/PYD-YPG terör denkleminin tutsağı olmaktan, küresel sömürü baronlarının oyuncağı haline getirme çabalarından kurtarabilmenin kararlılığıdır. Türkiye’nin Suriye kararlılığı; garnizon devletçiği işlevi görecek ikinci İsrail projesine sekte vurmanın kararlılığıdır. Türkiye’nin Suriye kararlılığı; Suriye’nin kuzeyinden Türkiye kuşatarak içeriye kapatma çabalarını engelleme kararlılığıdır. Türkiye’nin Suriye kararlılığı; Suriye’nin toprak bütünlüğünü muhafaza etmenin, ülke halklarının kendi geleceklerine sahip çıkabilmesinin kararlılığıdır.

Türkiye’nin Suriye kararlılığı sonuç almıştır. Almaya da devam edecektir. Trump’ın kararı sonrası, Türkiye düşmanları hareketlenmiş, başta İsrail Başbakanı Netanyahu olmak üzere, meselenin özüne dair asıl rahatsızlıklarını dışa vurmuşlardır. Meselenin özünde saklı olan; Doğu Akdeniz’in yükselen enerji jeopolitiğinde Türkiye’yi zayıflatabilme gayreti ve buna bağlı olarak Kıbrıs adasının çevresindeki zengin doğal kaynaklarında Türkiye’nin haklarını zedeleme çabası bir kez daha tüm açıklığıyla su yüzüne çıkmıştır. PKK/PYD-YPG terör denklemini Türkiye’ye saldırtanların asıl gayelerinin bu noktada saklı olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

Öte yandan ABD’deki bazı Türkiye karşıtı çevrelerin Trump’ın kararından sonra başlattıkları yıpratma çabaları da meselenin özüne işaret etmektedir. Esas olarak, Türkiye’nin bölgedeki şer oyunlarını bozan karalılığı, bu çevreleri çok rahatsız etmiştir. Hedefe Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı koyarak, saldırılarını sürdürme gayretindeler. Netanyahu’nun hezeyanları, bunun tezahürüdür. Asıl olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mazlum halkların umudu olmasından rahatsızlar. Bugüne kadar sürdürdükleri adaletsiz düzenin sorgulanmasından rahatsızlar. Zalimlikleriyle baskıladıkları halkların, işgal ettikleri toprakların üzerinde kara bulutlarına karşı Türkiye’nin adeta nefes kanalı, özgüven kaynağı, umut odağı olmasının huzursuzluğundalar.

Bugüne kadar Türkiye’nin iç yapısına yerleştirdikleri hemen her cenahtan ihanet şebekelerinin deşifre olmasından, Türkiye’nin dışarıdan yönetebilmenin imkansızlığından rahatsızlar.

İslam dünyasının seçeneksiz bırakılarak, iç çatışmaların atmosferiyle kolay yönetilebilir olma imkanının zedelenmesinin huzursuzluğundalar. Hakkın, hukukun, adaletin aranmaya başlanmasından, zalimliğe karşı boyun eğilmemesinden, dayanışma ikliminin belirmesinden rahatsızlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığından, küresel sömürü ve terör baronlarına ve maşalarına karşı tavizsiz direncinden, mücadele azminden rahatsızlar.

Onların rahatsızlıkları bizim umudumuzdur. Onların huzursuzluğu bizim mutluluğumuz, geleceğimize sahip çıkma inancımız, direncimiz, yeminimizdir.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …