Anasayfa / Köşe Yazıları / Türkiye’nin istiklaline saldıranlar

Türkiye’nin istiklaline saldıranlar

ABD Başkanı Trump, twitter hesabından; “Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtlerin de Türkiye’yi provoke etmesini istemiyoruz” dedi.

Bu üslup; açık bir tehdittir. Türkiye’nin terör karşı mücadelesini durdurabilme, geleceğine ipotek koyabilme gayretidir. ABD’nin PKK-PYD/YPG terör yapısıyla olan ilişkisinin, gelip geçici bir ilişki olmadığını, bölgedeki stratejik hedeflerine ulaşmak için bu örgütü kullanmaya devam edeceğinin dışavurumudur. Cümlede geçen “güvenli bölge” niyeti ise; PKK-PYD/YPG terör yapısını, Türkiye’den koruma amacına dönüktür. Bir nevi Türkiye’yi daha dar bir şerit ile yine içeriye kapama oyunudur.

Trump’ın Suriye’den çekilme kararının; ABD’nin aklının, ilgisinin, silahlarının, lojistiğinin stratejisinin çekilmesi, sonlanması anlamına gelmeyeceğini daima vurguluyorduk. Zira ABD’nin gerçek anlamda koşulsuz, tavizsiz terörle mücadele ve Suriye’nin eksiksiz, bütünlüklü tüm halklarının temsil edilebileceği, siyasi bir geleceğe kavuşması kaygısı yoktur. Onun için esas olan; Doğu Akdeniz’in yeni enerji jeopolitiğinde iç içe geçen Suriye ve Irak’ı içine alan coğrafi bölgede İran’ı dengeleyebilecek, İsrail’e kardeş, sırdaş olabilecek bir garnizon devletçiği oluşturmaktır. Bunun için en kullanışlı gördüğü örgüt, PKK-PYD/YPG terör organizasyonudur. ABD’nin bu örgüt üzerinden sürekli Kürt vurgusu yapıyor olması, bu örgütün terör kimliğini unutturabilme çabasıdır. Kendisi gibi düşünmeyen ve birlikte hareket etmeyen Kürtlere de zulmeden küresel terör baronlarının maşası, taşeronu olan bu terör örgütünü, Kürtlerin temsilcisi gibi göstermeye çalışmak, aynı zamanda Türkiye’nin iç siyasi bünyesini istikrarsızlaştırma çabasıdır.

Doğrudan tehdit dilinin tercih edilmesi, Türkiye’nin istiklaline saldırıdır. Türkiye’nin ekonomik olarak mahvedileceğinin söylenmesi, Türkiye’nin iç cephesinin bütünleşme ruhunun dağıtılması hevesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde siyasi iradenin istiklal kararlılığını zayıflatabilme gayretidir. Her geçen gün çok daha fazla istiklal ittifakı anlamına gelen Cumhur ittifakının karşısına bir siyasi projenin çıkartılabilme arayışıdır.

Gün milli seferberlik günüdür. Gün; bizi biz yapan tüm değerlerle yoğrularak, yeniden milli mücadele ruhuyla ülkemize, varlığımıza, bereketimize, değerlerimize, geleceğimize sımsıkı sarılma günüdür. Gün; yapay tartışmalardan, ayrışmalardan arınarak, memleket sevdasında buluşarak, ekonomik alanda en ufak bir kırılganlık bırakmadan, bir toplu iğne başı kadar açık bırakmadan ekonomik seferberlik günüdür.

Herkes tarafını net olarak ortaya koymalıdır. PKK-PYD/YPG terör anatomisinden kopmayarak, sözde siyasette yer alanlar ve bu terör yapısından kopmayan siyasi yapılarla kolayca ittifak yapabilmeyi düşünenler, ABD’nin ekonomik olarak mahvederiz tehdidinin cesaret kaynağıdır. Bu ülkenin istiklal mücadelesinde; canı, kanı, teri olan Kürtlerin emperyalizmin uşağı olan bir örgütle anılması, onlara yapılacak en büyük kötülüktür.

Tehditle Türkiye’yi yıldırmaya kalkışanlara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle tek ses, tek yürek haykırıyoruz; boyun eğdiremeyeceksiniz, diz çöktüremeyeceksiniz, başaramayacaksınız…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …