Anasayfa / Köşe Yazıları / Azerbaycan -Türkiye kararlılığı

Azerbaycan -Türkiye kararlılığı

Azerbaycan 28 yılın ardından işgal altındaki topraklarına kavuşuyor. Ermenistan’ın 28 yıl süren Dağlık Karabağ işgali sona eriyor. Azerbaycan’ın 44 gün süren askeri harekatı sonrası Ermenistan pes ederek, Azerbaycan topraklarından çekilmek zorunda kalıyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, işgal ettikleri topraklardan çekilme kararından sonra ülkesindeki muhalefetin hedefi haline geldi ve ortalıktan kayboldu. Bir süre sonra da ortaya çıkarak, “çekilme anlaşmasını imzalamasaydım 20 bin kişilik orduyla kuşatılacaktık” dedi.

Kısacası tam bir hezimet hali. Kararlı tutumuyla, iyi donanımlı ordusuyla, Akıncı SİHA ve İHA’larıyla, haklılığın gücüyle Azerbaycan bir zafere imza attı. Emperyalizmin tıpkı Yunanistan, İsrail gibi garnizon devletçiklerinden olan Ermenistan, mağlup oldu.

Bir kez daha görülmelidir ki; emperyalizme ve piyonlarına karşı sarsılmaz direnç gösteren kazanır. Esas olan inanç, direnç ve kararlılıktır. Bunu da sağlayan; dış cepheden daha çok, iç cephenin tunç olma halidir. Asıl cephe gerisidir önemli olan. Cephe gerisinde tek yürek, tek vücut olabilmektir önemli olan.

Azerbaycan sadece kendi iç cephesinde değil, Türkiye ile de aynı duygudaşlığı, dayanışmayı yaşamıştır. Böylece Azerbaycan ve Türkiye iç cephesi bütünleşmiş, birlikte tunç olmuştur.

Bu noktada Türkiye, kendisine yönelen her türlü dayatmaya, yıldırma çabasına rağmen kararlılıkla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında dimdik durmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan kararlılığı, Azerbaycan sokaklarında da karşılık bulmuş, iki devletin tek milleti büyük bütünleşmeyi gerçekleştirerek tarihe geçmiştir.

Evet bu yaşanan süreç esasen tarihi bir adımdır. Yaşadığımız süreci, yeni bir sömürge düzenine dönüştürmek isteyenlerin belirledikleri yeni jeopolitik adacıkları egemenliklerine katma çabasına karşı atılmış tarihi bir adımdır.

Doğu Akdeniz’de, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Ortadoğu’da, Suriye, Irak, Libya gibi ufalanmaya tabi tutulmak istenen ülkelerde sürdürülmek istenen yeni sömürge düzeneğine karşı yapılmış bir darbedir.

Suriye’nin kuzeyinde PKK terör örgütü eliyle oluşturulmak istenen 4. garnizon devletçiği çabasında da yankısını bulan tarihi bir adımdır.

Dağlık Karabağ’da işgalin sonlanmasıyla birlikte Türkiye’ye komşu Nahçıvan’dan Azerbaycan’a koridor açılması da başlı başına bir başka çok önemli bir adımdır. Bu koridorun kalıcı olması şarttır. Bu koridor, Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayacak bir koridordur. Jeopolitik değeri çok kıymetlidir.

Bu koridor sayesinde; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)den başlayıp Çin’e kadar uzanan coğrafi eksende, inci tanesi gibi sıralanan Türk Cumhuriyetleri ve Türk dünyası kesintisiz erişim imkanı bulacaktır. Bu durumun gerçekleşmesi, Türkiye ve Türk dünyası açısından tarihin yeniden yazımının tetikleyicisi olacaktır.

Azerbaycan üzerinden Türkiye’yi, Türkiye üzerinden Azerbaycan’ı köşeye sıkıştırmak isteyen, baskılamaya çalışan emperyalist güçlerin kanlı, kirli, karanlık emelleri gerçekleşemedi. Türkiye-Azerbaycan kenetlenmesi taviz vermedi.

İki devlet başkanı; İlham Aliyev ve Erdoğan kararlılığı, bütünleşerek sarsılmaz güç oldu.

Ve yeni sömürge düzenini dayatanlara, “zafer inananlarındır” düsturuyla verilen unutamayacakları bir ders oldu…  

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …