Anaların Çığlığı, Demokrasi Maskesini Yırtıyor

Diyarbakır’da Annelerin feryadı sürüyor. HDP’ nin önündeki bekleyişleriyle herkesin payına düşecek büyük bir sorgulamanın fitilini ateşlediler. Her şeyden önce açıkça ifade etmek gerekir ki; Anaların yüreği, HDP’ ye hesap sorarken, gerçek aydın kimliği de sınav veriyor.

Bir ülkenin gerçek aydını; gerçeklerin ifadesinde ve mücadelesinde, o ülkenin en sahici, en samimi, en öncü gücüdür. Analar çığlığında acı var, sitem var, bir terör örgütünün nasıl maskelendiği, bir siyasi parti görüntüsü altında kirli ve karanlık ilişkiler ağı var. Gerçek aydının sorumluluğu; bu durumu, korkmadan, yılmadan, açıkça ifade edebilmek ve destek olup, çözüm üretmektir.

Yıllardır altını çiziyoruz. 7 Haziran seçimlerinde HDP, elde ettiği siyaset imkanını kullanmayarak, Kandil’in vesayetini sürdürmeyi yeğledi. Böylece bölge halkının PKK terör örgütünün tasallutun kurtarmadı, kurtarmak istemedi. Kürt halkının PKK’ya karşı özgürleşmesini istemedi. Çözüm sürecinin halk nezdindeki karşılığını; şiddetle, terörle cevaplayan PKK’nın ve arkasındaki küresel sömürü ve terör baronlarının ajandalarının piyonu olmayı tercih etti.

Suriye’de iç savaşın sebep olduğu kaos ortamından doğan iklimi, Türkiye’ ye de taşımanın yöntemini benimsedi. PKK’nın hendek terörüyle Suriye benzeri kantonlara erişmesi planına destek oldu. Böylece PKK’nın ve arkasındaki küresel baronların, parçalanmış Suriye’ den parçalanmış Türkiye üretmenin şer hevesine onlarda kapıldı. Sandık eliyle, ülkenin birliğini, bütünlüğünü zedeleyecek uygulamalara göz yumulmasını arzuladı. Tüm bunlar için HDP’nin siyasi parti kimliği bir kılıf olarak kullanıldı. PKK terör örgütün eline tutuşturulan emperyalizmin kirli ve karanlık ajandasında yazılanlara aracılık yapılmaya çalışıldı.

Bu noktada; CHP’yi yönetenlerin refleksleri de dikkat çekiciydi. İktidar partisinin kaybetmesi için HDP’ nin seçim barajını aşması gerektiğinden hareketle, HDP’ yi yönetenlere kol kanat gerildi. Hemen her seçimde HDP’ nin seçim başarısına odaklanıldı ve adeta taşıyıcı annelik yapıldı. HDP’ nin PKK anatomisinin ürünü olduğu gerçeği göz ardı edildi. CHP’yi yönetenlerin HDP’ ye oy verenlerin oylarına talip olmak yerine, HDP’ yi yönetenlerin PKK’dan kopmayan bağları göz ardı edilerek, HDP’ nin adres olarak desteklenmesi tercih edildi.

Şimdi Diyarbakır’ın Anaları çığlıklarıyla bu adresin, PKK bağını, çocuklarının gerçekliğinde tüm dünyaya haykırıyor. Bu çığlıkları duymayandan bu ülkenin aydını olmaz. Bu çığlıklara kulaklarını tıkayanın da bu ülkenin siyasetçisi olamaz. Diyarbakırlı Analar oynanan kirli oyunun bir emperyalist proje olduğunu yaşayarak ortaya koyuyor.

“Batsın Kürdistan davanız, kendi çocuklarınız yurtdışında keyif sürüyor… Bizim çocuklarımızı kaçırarak, yolladığınız dağdan geri getirin” diyorlar.

Bazı siyasetçiler de; Diyarbakır HDP binası önünde oturma eylemi yapan annelere: “çözüm bir siyasi partinin değil, devletin kapısıdır” diyorlar. Bu sözlerde ortaya koyuyor ki; Anaların yüreğinden fırlayan çığlıklar, gerçekleri görmeyen gözlerde, duymayan kulaklarda yok sayılıyor. Öylesine yürekler çoraklaşmış, gözler kararmış ki, iktidarı zedeleme çabasında gerçekler kurban ediliyor.

Anaların çığlığı; ikiyüzlülüğü, kişisel ikballeri, dar çıkar hesaplarını yırtıp atıyor. Sahteliği, demokrasi maskesi altında şiddeti, terörü özendirmeleri, destekleyenleri gün yüzüne çıkarıyor. Anadolu’nun kir, pas tutmayacağını bir kez daha tüm dünyaya haykırıyor…